Arabuluculuk ile Çözüme Kavuşturulabilecek Sorunlar

Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk: Çözüm Yolu ve Hukuki Değişimler

Ticari ilişkilerin karmaşıklığı, birçok farklı alanda uyuşmazlıkların doğmasına neden olabilir. Çek, bono, rekabet yasağı, fikri mülkiyet, komisyon ve yayım sözleşmelerinden kaynaklanan sorunlar, arabuluculuğun etkili bir çözüm yolu olarak görülmektedir. Kırşehir’de bu tür uyuşmazlıklarla karşılaşan iş insanları ve kuruluşlar, ekonomik ve hızlı bir çözüm arayışında arabuluculuğa başvurabilirler.

Arabuluculuk, ticari uyuşmazlıklarda sadece ekonomik bir çözüm sunmakla kalmaz, aynı zamanda ticari ilişkilerin sürdürülebilirliğini ve gizliliğini de sağlar. Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikler, özellikle 7155 sayılı Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla birlikte, ticari davalarda arabuluculuğa başvurmanın dava açma şartı haline getirilmiştir.

İşçi-İşveren İlişkilerinde Arabuluculuk: Koruyucu ve Ekonomik Çözüm

İşçi-İşveren uyuşmazlıkları, iş ve çalışma ilişkisinden kaynaklanan pek çok konuyu içerir. Ücret alacakları, fazla mesai ücreti, yıllık izin alacakları gibi konularda arabuluculuk, iş ilişkisinin korunmasını ve ekonomik çözümlerin hızlı bir şekilde bulunmasını sağlar. Türk hukuk sisteminde, işçi-işveren uyuşmazlıklarında arabuluculuğa başvurmanın dava açma şartı olduğu 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yürürlüktedir.

Kira Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk: Hızlı ve Etkili Çözüm

Kira bedelinin ödenmemesi, kira bedeli tespiti ve tahliye gibi kira uyuşmazlıkları, arabuluculuğa başvurularak hızlı bir çözüme kavuşturulabilir. Bu, dava açma, icra takibi ve kiracının cebrî icra ile tahliyesi gibi süreçlere gerek bırakmaz, taraflara zaman ve maliyet avantajı sağlar.

Ortaklığın Giderilmesi Uyuşmazlıkları ve Aile-Miras Uyuşmazlıkları: Duyarlı Çözümler

Ortaklığın giderilmesi ve aile-miras uyuşmazlıkları genellikle anlaşma zorluğu nedeniyle dava gerektiren durumlardır. Arabuluculuk, tarafların isteklerine uygun çözümler sunarak bu tip uyuşmazlıkların çözümünde etkili bir rol oynar. Özellikle miras ortaklığında, aile bireylerinin hissettiği duygusal bağları gözeterek, arabuluculuk yöntemi manevi kayıpları en aza indirir.

Aile Hukuku Uyuşmazlıkları: Maddi ve Manevi Tazminat, Nafaka ve Alacaklar

Nişanın bozulması sonucunda hediyelerin iadesi, maddi tazminat istemleri, evliliğin devamı boyunca malların yönetimi, evliliğin devamı boyunca mallar üzerinde tasarruf, evliliğin sona ermesi hâlinde mal paylaşımı, evliliğin sona ermesi hâlinde tazminat ve nafaka, aile hukukuna ait arabuluculuğa elverişli alanlar arasında yer alır. Aile uyuşmazlıkları, birbirine bağlı ve süreklilik arz eden ilişkiler içinde bulunacak kişilerin taraf olduğu uyuşmazlıklardır. Bu tip uyuşmazlıklar, üzüntü verici ve sıkıntıları artırıcı şartlarda ortaya çıkar. Bu uyuşmazlıklar sonucunda ayrılık ve boşanma, çocukların velayeti konuları gibi ailenin bütün üyelerini etkiler. Boşanmanın kendisi ve velayet arabuluculuğa elverişli değildir. Elbette taraflar velayet konusunda hemfikir oldukları hususları hâkime iletebilirler. Bu durumda hâkim boşanma kararı ile birlikte çocuğun çıkarlarını da düşünüp velayet konusunda bir karar verecektir. Eğer çatışma çocuğu etkileyen bir boyuttaysa çocuğun yüksek yararına öncelik verilir.

Tüketici Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk: Hukuki Zorunluluk ve Çözüm Odaklı Yaklaşım

Tüketici uyuşmazlıklarında da arabuluculuk, yasal zorunluluk haline gelmiştir. Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıkların çözümü için arabulucuya başvurma, parasal sınırları ve konusu belirlenemeyen uyuşmazlıklarda zorunlu hale getirilmiştir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinde görülen ve parasal sınır olarak belli bir miktarın üzerindeki uyuşmazlıklar veya konusu para ile belirlenemeyen uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi kılınmış ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu bir dava şartı haline getirilmiştir.

Ara ve Bilgi Al